Ebeveynlerin geçimine ("dolaylı şekil")
Sayın Hanımefendi/Beyefendi,
Bir ebeveynim uzun süredir bakıma muhtaç durumda. Bakım ihtiyacı sürekli arttığı için, ebeveynlerimin bu masrafları artık kendilerinin karşılayamayacağı zamanın yaklaştığı görünmektedir. Yaklaşık 20 yıl önce, o dönemde bile görülebilen bakım açıklarını özel güvence ile kapatmaya yönelik çalışmıştım. Maalesef ebeveynlerim her konuda danışmazlar.
Ebeveynlerim yerel sosyal hizmetlerden sorumlu olan belediye yetkilileri ile yakın ilişki içindedir. Her iki taraf da, mevcut durumda bulunan bir konutta satış yapılmayacak, ancak ipotek alınacak şeklinde önceden anlaşmıştır. Sosyal hizmetler o zaman karşılanamayan bakım masraflarını bir krediyi önceden alarak karşılayacaktır. Konutun değeri ve dolayısıyla ipotek miktarı veya kredinin miktarı, gayrimenkulün gerçekçi satış değerinden çok daha yüksek bir miktar olarak belirlenmiştir. Ayrıca, evin durumu ve konum ve çevresel değişimler nedeniyle neredeyse satılamaz durumdadır.
Şimdi, böyle bir kredi için ne kadar sorumlu tutulabileceğimin sorusu ortaya çıkıyor. Bu "basit" bir kredi olsaydı, yanıtım oldukça açık olurdu. Bir miras durumunda ilgili miras reddedilebilir. Ancak bu durumda, bakım hizmetlerinden kaynaklanan ve ebeveynlerin bakım yükümlülüğü sorusunu da içeren masraflardan bahsediyoruz.
Belediye ve ebeveynlerim, gelecekteki bakım masraflarını yukarıda açıklandığı gibi bir ipotek veya kredi aracılığıyla düzenleme konusunda anlaşırlarsa, sorumluluk kimde olacaktır? Ebeveynler yaşlılıklarından dolayı buna artık yetişemediklerinde veya zaten vefat ettiklerinde, evi kim satacak ve krediyi nasıl ödeyecek?
Seçenek 1:
Tam sorumluluk, ebeveynlerimle anlaşmayı yapan ve muhtemelen tapuda da kayıtlı olan Sosyal Hizmetlerde olacaktır. Ev, Sosyal Hizmetlerin satıştan sorumlu olacağı şekilde onların mülkiyetine geçer. Satış geliri kredi borcunu ödemek için yeterli olmazsa, fark Sosyal Hizmetler tarafından karşılanmak zorundadır.
Seçenek 2:
Ev, satıştan sorumlu olan Sosyal Hizmetlerin mülkiyetine geçer. Satış geliri yeterli olmazsa, Sosyal Hizmetler benimle iletişime geçecek ve farkı talep edecek. Bu, ebeveyn bakımı kapsamında olacaktır ve gerçek yükümlülük miktarı (varlık, gelir, koruma oranı, vb.) geleneksel kriterlere göre hesaplanacaktır.
Seçenek 3:
Sosyal Hizmetler sonuçta benimle iletişime geçecek ve ebeveyn bakımı kapsamında kredi ödememi talep edecek. Yani, evi satmak bana düşecektir. Satış geliri yeterli olmazsa, gerçek yükümlülük miktarı (varlık, gelir, koruma oranı, vb.) geleneksel kriterlere göre hesaplanacaktır ve ebeveyn bakımı kapsamında farkı ben karşılamak zorunda kalacağım.
Sizin açınızdan, yasal açıdan hangi seçeneklerin 1-3 arasında doğru olduğuna dair bir değerlendirme önemlidir. Seçenek 2 veya Seçenek 3 doğruysa, kendimi herhangi bir şekilde koruyabilir miyim sorusu